No.56 - Genişletilmiş Bush Doktrini

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!

Görkemli kongre salonunun bâkî kubbesinde yankılanan 70 pare alkışa ilaveten bizim de nâçiz şak şak şaklarımızı dünkü tefrikada göndererek karşıladığımız tarihi konuşmanın sadası yerkürenin her bir yanında gümbürdemeye başladı.

Başkan Bush’un “Birliğin Durumu” konuşmasından söz ediyoruz tabii. Tik - tak - tik - tak diye “saatli bomba” misali dünyanın dörtbir yanında kol gezen korkunç teroristlere karşı girişilen büyük mücadelenin daha henüz başında olduğumuz korkunç gerçeği içimize daha yeni yeni işlemeye başlarken, yeni bazı şeyler daha keşfediverince soluğumuz tutuldu: Sadece teroristler değil, terorizme destek veren ülkeler de ceza kapsamı içine girince, artık yeni bir durum var demekti. Amerika’nın ünlü Brookings Institution adlı kurumunun strateji uzmanlarından Ivo Daalder, Site’mizde “günün sözü” olarak yer alan cümlesinde düpedüz koyuyor teşhisi: “Bu neredeyse resmen savaş ilânıdır.”

Yani, topyekun savaştayız artık, dostlar. Bush doktrini diye adlandırılan görüş, dramatik bir biçimde kapsam değiştirmiş durumda. Küresel hedefin tek bir konuşmayla dramatik bir biçimde genişlediği konusunda New York Times, Washington Post ve BBC gibi belli başlı medya organlarının analizcileri tamamen hemfikir.

29 Ocak 2002 Salı günü yeni bir dünyaya geçtik. Guardian’dan Julian Borger’ın yazdığı gibi, artık Usame Bin Ladin ya da El Kaide şebekesi’nin modası geçti. Onlar referans noktası olmaktan çıktı. Şimdi adları sanları da verilen 3 devlet (biri laik Irak, biri dinci İran, biri de dinsiz Kuzey Kore) “şer ekseni”ni oluşturuyor ve toplarımızın namluları onlara çevrilmiş durumda. Arkalarında adları verilmeyen en az bir düzine “kötücül” ülke daha var ve bu ülkelerdeki insanların çeşitli dinlere mensup olduklarını rahatlıkla varsayabiliriz. George Bush’un açıklamasına göre hepsiyle savaşılacak. Artık tek tek mi, yoksa alayıyla birden mi, hemen mi, birazdan mı, papatya-biçicilerle mi, misket bombalarıyla mı, konvansiyonel füzelerle mi, yoksa nükleerlerle mi -- bilinmeyen hususlar bunlardan ibaret. Bilinen: Bush’un geçen yıl sonlarında söylediği gibi, bu yüzyılın ilk savaşına girmiş olduğumuz. “Biz” derken, Amerika’yı kastediyoruz elbette. Guardian’ın ünlü yorumcusu Hugo Young “söylem de tamamen yeni” diyor. (Bkz. link.) Onun görüşünü özetlersek, oyun artık bildik kurallarla oynanmıyor. Aynı sadakat noktasını paylaşan medeni insanların, doğru yol konusunda ana fikre itirazlarına pek yer kalmadı. “Benimle değilsen, yurtsever olmadığın anlaşılır... Alarm ve zafer çanları çalarken çatlak seslere, alternatif zihin yapılarına yer yok.” Müttefik, koalisyon gibi terimlere de. “Şimdi sadece Amerikan ulusal çıkarları sözkonusu” çünkü. Bedeli ne olursa olsun.

Yani, dostlar, Salı günkü “Birliğin Durumu” konuşmasından itibaren güneş yeni bir dünya üzerine doğdu.

Cesur yeni dünyaya hoş geldik – kemerleri bağlayın.

Devamı yarın...

Ömer Madra – Şerif Erol